13 AĞUSTOS 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
r L İ V U l ı U1VJJ. ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
Hyundai'ye yeni
müdiip yeni hedef
• Ekonomi Servisi -
Hyundai Assan Genel
Müdürlüğü'ne atanan
Kurthan Tarakçıoğlu 2004
için yüzde 10'luk pazar
payı hedeflediklerini
söyledi. Gelecek dönemde
yeni modellerin
eklenmesiyle pazar
payının daha yukanya
çıkacağını savunan
Tarakçıoğlu, Avrupa'da
lansmanı geçen ay yapılan
Elantra'nın bu ay
Türkiye'de de satışa
sunulacağını belirtti.
TANSAŞ
hedef büyüttü
• Ekonomi Servisi -
TANSAŞ Genel Müdürü
Servet Topaloğlu, şirketin
bugünkü yapısını
sürdürmesi halinde 2005
yılında kâr dağıtır hale
geleceğını söyledi. Yılın
ilk yansında kendi
hedeflerinin ve sektör
ortalamasının üzerinde
performans gösterdiklerini
belirten Topaloğlu,
hedeflerini yüzde 25
büyüttüklerini kaydetti.
Bıdgar Telekom
içm şirket
• ANKARA (ANKA) -
Türk Telekom Genel
Kurulu, Bulgar Telekom
için Koç Holding ile
birlikte kurulacak şirket
konusunda karar aldı.
Bakanlar Kurulu'nun
yetki vermesinin ardından,
Bulgaristan'da hisselerinin
yüzde 65'i Koç'a, yüzde
35'i Telekom'a ait bir
şirket kurulacak.
Deprem sigortası
teminatı arm
• ANK\RA(ANKA)-
Zorunlu deprem sigortası
kapsamında bir konut için
verilebilecek azami
teminat tutan, 1 Eylül'den
geçerli olmak üzere tüm
yapı tarzlan için 40 milyar
liradan 60 milyara
çıkanldı. Sigorta bedeli
hesabına esas metrekare
bedelleri de yapı türlerine
göre 120 milyon lira ile
310 milyon lira arasında
yeniden belirlendi.
Çjftçi bopcunda
süre uzatıldı
• ANKARA (AA)-
Çiftçilere, Ziraat
Bankası'nın kullandırdığı
tarımsal krediler için
getirilen borç ödeme
kolaylığında başvuru
süresi 2 ay uzatıldı. Tanm
Kredi Kooperatifleri'ne
olan borçlarla ilgili
erteleme çalışmalan ise
devam ediyor. Kurumlara
2 katrilyon liradan fazla
borcu olan 900 bin
çiftçinin 640 bini
başvunısunu tamamladı.
Alman Nasdaq'da
işlemler duracak
• FRANKFURT(AA)-
ABD'nin ünlü teknoloji
borsası Nasdaq"ın bir yan
kuruluşu olan ve
Almanya'da faaliyet
gösteren Nasdaq
Deutschland, 29
Ağustos'tan itibaren
işlemlerını durduracak.
Faaliyete 5 ay önce geçen
Nasdaq Deutschland'ın
faaliyetini durdurmasına
neden olarak firmanın
ticari geleceğinin gözden
geçirilmesi gösterildi.
Batık krediler
lıızta azalıyor
• ANKARA (ANKA) -
Şirketlerin zamanında
ödeyemedikleri kredileri,
haziran sonunda 5
katrilyon 880 trilyona indi.
Batık kredilerde, ilk altı
ayda 1 katrilyon 328
trilyonluk gerileme oldu.
Beklentilerin altında olacağı tahmin edilen taban fiyatın, küçük üreticiyi mağdur edeceği belirtiliyor
FınchktaortalıktozdumanAHMETŞEFİK
TRABZON- "Fındık,zengin tüketici, fo-
kir üretki sorunudur" dıyor Ordu Ttcaret
ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı
Ömer Aydın Fındık üreticisinin durumu-
nu oldukça net tanımlıyor bu sözler. Hele
üreticiden 1.5 milyon liraya alınan kabuk-
lu fındığın pıyasada 12 milyon liraya satıl-
dığı düşünülürse. Gerçekten de büyük öl-
çüde zengin ülkelertarafindan tüketılen bir
ürün findık ya dafindıkkatkılı sanayi ürün-
leri. Türkiye, dünya üretiminin yüzde
70'ini gerçekleştırmesine karşın kişı başı-
na üretimi 400 gram dolaylannda. Bu oran
Batı Avrupa ülkelerinde 1.5 kilogram dü-
zeyinde.
Karadeniz'in doğu ucu Sarp'tan nere-
• Hasada iki gün kala hâlâ destekleme yapılıp yapılmayacağı tartışmalarının ardından, bir de taban fıyat
tartışması gündeme geldi. Üreticinin 3 milyon lira beklediği taban fıyatını, FİSKOBlRLlK'in stoklanndaki
40 bin ton findığı satışa çıkararak 2 milyon 300-2 milyon 500 bin lira aralığına çektiği ileri sürüldü.
deyse İstanbul'a kadar geniş bir alanda,
Türkiye'nin 35 ilinde üretiliyorfindık.Her-
hangi bir planlamaya dayanmayan, sıyasal
rant da ıçeren polıtikalar nedeniyle gereğin-
den fazla genişlemişürerimalanlan. Bugi-
dişın hiç de iyıye alamet olmadığı görüle-
rek 1983'te findık üretım alanlarının sınır-
landınlmasına yönelik bir yasa çıkanlmış,
ama uyan kim, uygulayan kım! Sonuçta
findık, doğal üretım alaru olan Doğu Kara-
denız'ı aşarak ülkenın en verimli taban ara-
zilerine, ovalanna yayılmış. Tuketimin üze-
rinde bir üretime ulaşmış. Türkiye ihraca-
tının yüzde 2.5-5'ini oluşturan, mılyonlar-
ca insanın geçim kaynağına dönüşen fin-
dıkta ciddi bir ürerim ve pazarlama sorunu
oluşmuş.
Findık üreticisi kimliği üzerine yapılan
bir araştırmaya göre, 340 bin Karadenizli
aile tek ürünle geçiniyor ve bu üreticinin
yüzde 84'ünün arazisi 10 dekann altında.
Araştırmaya göre, 5 kişilik bir ailenin en
düşük düzeyde geçimını sağlayabilecek
üretim miktan 2.5 ton civannda Bu dü-
zeyde bir üretimi yapabilmek için sahilde
22 dekar, orta yükseklikte 34 dekar, yük-
seklerde ise 45 dekarlık bir alan gerekiyor
Bu rakamlar findık üreticisinin nasıl bir se-
faletle karşı karşıya olduğunu gösteren çok
somut veriler.
Blle bile lades
Hükümet, IMF sözleri ve AB uyum sü-
reci çerçevesinde, taban fıyat belirleme.
Findık Tanm Sahş Kooperatifleri Birlıği
(FİSKOBİRLIK) aracılığıyla belırli bir
ürünun alınmasını garanti eden destekleme
anlayışını terk ederek doğrudan gelir des-
FINDIĞA DESTEK KESÎNLEŞMEDl
Taban fiyatta
kritik hafta
NtHATTlĞLI
GİRESUN - Findık Tanm Satış Kooperatıflen Bır-
lığı (FÎSKOBtRLÎK) Yönetim Kurulu Başkanı SaKh
Erdem, 2003 fındığının desteklenıp desteklenmeye-
ceğı konusunda çok kritik bir haftaya gınldığını söy-
ledi. Hasada iki gün kala tartışmalann hâlâ devam et-
tiğinden yakınan Erdem, söz konusu tartışma ve be-
lirsızlığın üretıcıyı rahatsız ettığine dikkat çektı.
2003 ürünü findığın desteklenmesine ılişkın Anka-
ra'da süreklı görüşmeler yaptıklannı anlatan Erdem,
bazı ihracatçılann rekoltenın düşük ohnası nedeniyle
piyasanın kendisıni bulacağı şeklindeki yorumlannın,
desteklemeyi engelleyicı bır girişım olarak yorumla-
dı. Kritik haftanın 8 milyon kişiyı ilgılendirdığını ve
söz konusu ginşımlere karşın findığın desteklenmesı
ve iyi bır taban fiyat venlmesi konusunda umutlu ol-
duklannı belirten Erdem. findığın desteklenmesı ha-
linde üretıcıye, ürünü pazara bir anda değıl, gereksı-
nimini karşılayacak mîktarlarda indırmesıni önerdı.
Araştirmalara göre, 5 kişilik bir ailenin en düşük dü/<?\de geçimini sağlayabilecek üretim miktan 2.5 ton civannda. Bu dü-
zeyde bir üretimi yapabilmek için sahilde 22 dekar, orta yükseklikte 34 dekar, yükseklerde ise 45 dekarhk bir alan gerekiyor.
Bahar havasıküçük sanayiciyeuğramadı
İSO Başkanı Küçük, "EkonomikDu-
rum Tespiti Anketi"nin sonuçiarmı ba-
sın toplantısıyla açıkladı.
Ekonomi Servisi - îstanbullu sanayici-
lerin bu yılın ilk yansındaki ekonomik ge-
lişmeleri olumiu bulduklan, ikinci yan
için de umutlu olduklan belırlendı. Ancak
bulgular bu olumiu havanın küçük sana-
yicilere çok da yansunadığını ortaya ko-
yuyor.
Istanbul Sanayi Odası (ÎSO) Başkanı
Tanıl Küçük, İSO üyeleri arasında ger-
çekleştirilen yılın ilk yansına üişkin
"Ekonoınik Durum Tespiti AnketTnın so-
nuçlanm bir basın toplantısıyla açıkla-
dı .Tanıl Küçük toplantıda yaptığı konuş-
mada, ekonomik gelişmeler konusunda
sanayicilerin ümitli olduklannı ancak, yı-
lın başanyla tamamlanmasının ekonomik
programın rehavete kapılmaksızın dikkat-
li bir biçimde uygulanmasına bağlı oldu-
ğunu vurguladı.
Anket ekonomideki olumhı gelişmele-
rin küçük ölçekli işletmelere çok da yan-
sunadığını ortaya çıkardı. Büyük ölçekli
işletmelerde iç satışlarda azalmayaşayan-
lann oranı 2002'nin ikinci yansında yüz-
de 19.9 iken bu oran 2003 'ün ilk altı ayın-
da yüzde 15.7'ye geriledi. Ancak iç satış-
lannda düşüş yaşayan küçük işletmelerin
oram 2002 'nin ikinci yansına göre önem-
li ölçüde artarak, yüzde 25.1'den yüzde
32 l'eçıktı.
Büyükler üretlmde de daha tyl
Büyük ölçekli işletmeler üretimde de
iyileşme gösterirken küçük ölçekli işlet-
lerdeki üretim daralması neredeyse iki ka-
tına çıtkı. Büyük işletmelerde 2002 so-
nunda yüzde 18.4 olan üretim azaknası
yaşayanlann oram bu yılın ilk altı aybk
döneminde yüzde 14.5'e geriledi. Küçük-
lerde ise söz konusu dönemlerde bu oran
yüzde 15.9'dan yüzde 29'ayükseldi. An-
kete katılanlann arasında, dış satışlarda
daralma bekleyenlerin oranının iç satışlar-
da daralma bekleyenlerden daha yüksek
olması ise dikkat çekti. İşletmelerin yüz-
de 12 'si 2003"ün ikinci yansuıda iç pazar-
da daralma beklerken yüzde 14.5'i ise dış
satışlarda daralma öngördü.
Anket sonuçlan 2003'ün ilk yansında
özellikle küçük ve büyük ölçekli işletme-
lerde, istihdamda azalış yaşandığını belir-
ten işletmelerin oranının 2002 sonuna gö-
re önemli ölçüde arttığını ortaya çıkardı.
Küçüklerde 14.4'ten yüzde 22.4'e, bü-
yüklerde yüzde 12.7'den yüzde 16.7'ye
çıktı. Orta ölçekli işletmelerde ise buoran
yüzde 9.7'den yüzde 10.1'e yükseldi.
Vergl barışı sanaylcllere yaradı
Ankete katılan işletmelerin yüzde
72.6'sının vergi banşı uygulamasından
yararlandıklan ortaya çıkarken yüzde
42.5'inin Irak'a ihracat yapmayı plan-
ladıklan belirlendi.
Katılım Öncesi Ekonomik Program hazır
Avrupa BirliğTne
özeflestirme sözü
Ekonomi Servisi - Avrupa Birliği'ne sunu-
lacak Katılım Öncesi Ekonomik Program ha-
zırlandı. Programın yapısal reformlar bölü-
müne göre THY, TEKEL ve TÜPRAŞ yıl so-
nuna kadar özelleştirilecek. Telekom'un özel-
leştirme stratejisi 31 Ekim'e kadar tamamla-
nacak, şeker fabrikalan yıl sonuna kadar özel-
leştirme programma almacak.
Programa göre. 2003- 2006 döneminde, ser-
maye piyasalannda arz ve ta-
lebin arttınlması kapsamında
bireysel emeklilik fonlanna
ilişkin başvunılann sonuçlan-
dınlmasmın yanı sıra, vadeli
işlem ve opsiyon borsası ile
KOBl'lere yönelik piyasanın faaliyete geçiril-
mesi için gerekli hazırlıklar tamamlanacak.
Türkiye-AB mali işbirliği kapsamında Ak-
tif Istihdam Programlan Projesi'ne eylül ayın-
da başlanacak. İşçı Sağlığı ve Güvenliği Mer-
kezi'nin kurumsal kapasitesinin geliştirilme-
ni amaçlayan proje 2005'te tamamlanacak.
Yürütülen IMF programına paralellik içeren
programda, kamu hizmetlerinin etkin, saydam
ve kahhmcı biçimde sunuhnası için gerekli re-
formlar, tanm reformu, okulöncesi eğitim ve
okullaşma oranının yükseltilmesi, hastanele-
rin idari ve mali yönden özerk bir yapıya
kavuşturulması gibi planjara da yer verildi.
teği (DGD) gibifindıkaçısından hiç de cid-
di bir anlamı olmayan bir yönteme başvur-
du; dekar başına 25 milyon liralık destek.
Önlemleri tartışmak ve fıyat belirlemek
için bir araya gelen ekonomiden sorumlu
Devlet Bak'anı AH Babacan ile FÎSKOBÎR-
LtK yetkilileri bambaşka çözüm ve fıyat-
lardan söz ettiler. Ürerici örgütleri en az 2-
2.5 dolar arasında bir fıyat isterken, Fisko-
birlik 2 milyon 800 bin liralık bir fiyatın al-
tında üreticinin büyük bir yıkıma uğraya-
cağını açıkladı. Ancak Babacan'ın yanıtı
açıktı: "Destekleme yok".
Dolar kurundaki değişmeler ve enflas-
yon düzeyi hesaba katıldığında,findıküre-
ticisi son 3 yılda çok ciddi bir gelir kaybı-
na uğradı. Yapılan araştırmalara göre bu
yıl findık rekoltesinin son 5 yılın en düşük
düzeyinde gerçekleşeceği belirtiliyor. Do-
layısıyla hem enflasyonun altındaki bir ar-
tış, hem de üretimdeki düşuşten dolayı üre-
tici maliyetin altında bir fîyatla karşı kar-
şıya kalacak. Yoksullaşma daha da artacak.
Pestekleme sürmell
Ordu Ziraat Odası Başkanı AB Kaya, fin-
dık üretim alanlannın 600 bin hektara ulaş-
tığını, 1983 'te çıkanlan findık üretim alan-
lannın sınırlandınlmasına ilişkin yasanm
uygulanması halinde bugünkü üretim faz-
lalığının söz konusu olmayacağını vurgu-
luyor. Kaya, "Baa afanlardan, özeDikle ta-
ban arazüerden findık sökülmeti. Alterna-
tif ürün projeleri sonuçlandınlmadan, ge-
reken önlemler ahnmadan desteklemenin
kaldınlması büyük bir hata ohır" değer-
lendirmesini yapıyor.
Bunu söyleyen sadece üretıcı sözcüleri
değil. Trabzon Tıcaret ve Sanayi Odası Baş-
kanı Şadan Eren, tanmdaki yeni yapılan-
manın günlük kararlarla olamayacağı, ko-
şullan oluşturmadan atılacak bu tür adım-
lann üreticiyi çok zor durumda bırakacağı
ve bölge ekonomisinı daraltacağı uyansın-
da bulunuyor. Giresun TSO Başkanı Omer
Aydın da sunum- istem dengesı oluşana ka-
dar desteklemenin şart olduğunu behitiyor.
Findık Danışma Kurulu Dönem Başka-
nı Sebahattin Arslantürk, taban fıyatı uy-
gulamasının terk edilmesi ve prim sistemi-
nin esas alınmasından yana. Trabzon Tica-
ret Borsası Meclis Başkanı Mehmet Cırav
da dekar başına değil, ürün üzerinden
DGD'nin uygulanmasını istiyor ve hükü-
metin bir fıyat belirlemesine karşı çıkıyor,
fiyatın piyasada oluşmasını istiyor. Kara-
deniz Findık Mamullen thracatçılar Birli-
ği Başkanı Ahmet Başkan, AB'nin kendi
üreticisini desteklediğini anımsatarak, yük-
sek fiyat politikasının bir tarafa bırakılma-
sı ve desteklemeden vazgeçilmesini öneri-
yor. Hükümet, taban arazilerde findığın
sökülüp alternatif ürünlere geçilmesi için
dekar başına toplam 200 dolar destek prog-
ramını yaşama geçiriyor. Ancak alternatif
ürünlere geçişte nasıl bır destek polirikası
uygulanacağı henüz belli değil.
Uretici bütün bu tartışmalar ve kaygılar
içinde bahçeye inmeye hazırlanıyor. Bir za-
manlar geçimini sağladığı findık parası
şimdi bir harçlığa dönüşmüş durumda.
Açıklanması beklenen fıyat herkesi tedir-
gin ediyor. tktidara geldiklerinde fıyat art-
tınmı yapacaklan sözünde durmayan hü-
kümetin hiç olmazsa maliyetin üzerinde bir
fiyat vermesi bekleniyor. Bunun gerçek-
leşmemesi olasılığına karşı gösterilecek
büyük tepki şimdiden gözlemlenebiliyor.
ÎLGITOPLUMUNA DOGRU/ ÖZLEM YÜZAK
EPDK'ye Avrupa
desteği
Ekonomi Servisi - Avrupa
Birliği (AB), Enerji
Piyasası Düzenleme
Kurumu'nun (EPDK) daha
etkin hale getirilmesi için 1
milyon Euro'nun üzerinde
finans desteği sağlayacak.
Katılım Öncesi Ekonomik
Program'da "EPDK'nin
kurumsal kapasitesinin
güçlendirihnesine ilişkin
eşteştirme projesmin AB
tarafindan finanse edilmesi
kabul edilmiştir" denıyor.
Bunun karşılığında birliğe,
2004-2007 dönemi için
gelir ve tarife
ayarlamalannın yapılarak
maliyet esaslı tarife
uygulamalannın
başlatılacağı sözü verildi.
Programda, enerji
sektörüne yönelik
reformlann süreceği
belirtildi.
önce anımsatalım. Geçen
hafta bu köşenin konusu KO-
Bl'ler ve sorunlarıydı. Bütün ül-
kelerde tartışmasız ekonominin
can daman olarak kabul edilen
Küçük ve Orta ölçekli işletme-
lerin (KOBİ) Türkiye'de yaşadık-
ları sorunlan ele almıştık. He-
men her konuda olduğu gibi
KOBl'lere de yönelik tutarlı ve
net bir politikanın oluşturula-
madığını ve KOBl'lerie ılgilenen
kamu kurumları arasında koor-
dinasyonun olmadığından bah-
setmiş, yazıyı bu hafta da sür-
düreceğimizi söylemiştik. Is-
tanbul Sanayi Odası tarafindan
dün açıklanan Ekonomik Du-
rum Tespiti 2003 birinci yanyıl
sonuçlan KOBl'lerin durumu-
nun düzelmek bir yana daha da
kötüleştiğini ortaya koyuyor.
2003 yılının ilk yansında iç sa-
tışlannda düşüş yaşayan küçük
işletmelerin oranı 2002nin ikin-
ci yarısına göre (yüzde
25.1)önemli ölçüde artmış ve
yüzde 32.1 'e çıkmış. Orta öl-
çekliler küçüklere kıyasla göre-
celi olarak biraz daha iyı durum-
da. Araştırmalar büyük ölçekli
işletmelerin 2003'ün ilk yansın-
da iç pazardaki paylarını arttır-
dıklannı ortaya koyuyor.
Ankete katılanlar, nedendir
bilinmez, 2003'ün ikinci yansı
için umutlu olduklannı söyle-
mişler. Ancak ISO'nun anket
çalışmalarını yayımladığı kita-
bın Yönetici Ozeti bölümünde
şu sözlere yer veriliyor:
Bimizi Taşın Altına Koymak...
"2003'ün ilkyansında birönce-
ki döneme göre işletmelerin
üzerindeki kara bulutlann bü-
yüdüğü görûlmektedir. Yenisi-
parişlerde azalma yaşayan iş-
letmelerin oranı önceki dö-
nemdeki yüzde 17.6 düzeyin-
den, 2003'ün ilk yansında yüz-
de 21.3'e çıkmıştır. Bu sonuç.
iç talepte yaşanan duraklama-
nın ve olası daralmanın da işa-
retidir."
Hal böyle
iken. ankete
katılanlar, ne-
dendir bilin-
mez.
2003'ün ikin-
ci yarısı için
umutlu ol-
duklannı
söylemişler.
Ancak özel-
likle KOBl'le-
rin durumu,
ekonomiyle ilgili, ilgisiztüm ba-
kanların ağızlannı açar açmaz
"Ekonomide işleriyiye gidiyor"
sözlerini yalanlıyor.
Gelın bir de küçük ölçekli iş-
letmelerin aynı kitapçıkta yer
alan önerilerinden önemli gör-
düğümüz birkaç tanesine de-
ğinelim. Bakın ne istiyormuş
KOBl'ler:
- Reel faizler düşürülmeli.
- Orta ölçekli işletmelere sü-
ratle krediler verilmeli.
- Eximbank kredileri, ticari
bankaların inisiyatifinden çıka-
nlmalı.
- İhracat ve AR-GE'ye odak-
lanılmalı.
- Ihracatçı KOBl'lere verilen
teşvikler çeşitlendirilmeli.
- Insana ve teknolojiye yatı-
nm teşvik edilmeli.
- Vergi ve SSK yükü azaltıl-
malı hatta kaldınlarak kişisel si-
gorta geliş-
tirilmeli....
Son de-
rece makul
beklentiler
değil mi?
Peki neden
KOBl'ler
konusunda
somut
adımlar atıl-
mıyor? Ül-
kede az da
olsa gözle-
nen ekonomik iyileşme kıpırtı-
larından küçük ve orta ölçekli
işletmelerin yararlanamadığı,
ışin büyüklere yaradığı gerçe-
ğinden yola çıkarak çok boyut-
lu bir irdeleme neden yapılamı-
yor. Burada hükümetin adım at-
masını beklemek ise hem ger-
çekçi değil hem de yalnış. Ben-
ce yine burada önemli görev
KOBl'lerin örgütlendiği sivil
toplum kuruluşlanna düşüyor.
ömeğin, ekonomik durum tes-
piti çalışmasını gerçekleştiren
Istanbul Sanayi Odası, "Sana-
yicinin iyimseriiği sürüyor" dan
farklı olarak küçük işletmelerie
ilgili elde edilen sonuçların üze-
rine biraz daha fazla gidebilir.
Diğer sivil toplum kuruluşlannı
da işin içine katarak hükümetin
üzerinde ciddi bir baskı unsuru
da oluşturabilir.
İşslzllk kâbusu
Eğer bu konuda her kesim
üzerine düşen görevi bir an ön-
ce yapmazsa TlSK'in önceki
gün yayımlanan "Kayıtdışı Is-
tihdam" raporundaki felaket
tablosu ile karşı karşıya kalırız.
Istihdam yaratılmazsa 2010 yı-
lında işsizliğin iki katına çıkaca-
ğı öngörüsü öyle hayal falan
değil.
Bugün Türkiye 2.5 milyonu
aşkın bir işsiz ordusuna sahip.
Yine ISO'nun çalışmasına geri
dönersek, 2003'ün ilkyansında
ücretli sayısında net olarak yüz-
de 5'lik artışa karşın aynı dö-
nemde işten çıkanlmak zorun-
da kalanlann sayısı da yüzde
3.8 artmış. özellikle küçük öl-
çekli işletmelerde işten çıkan-
lanlann oranı yüzde 4.6.
Işsizlik günümüzde yalnız
Türkiye'nin değil üyeliğe hazır-
landığımız Avrupa'nın da en
ciddi sorunu. Getireceği sosyal
patlamaları ne kadar kaldırıp
kaldıramayacağımız ise inanın
hiç belli değil...